Pages

nasrettin hocanın hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nasrettin hocanın hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24.09.2010

Nasrettin Hoca - Ya Tutarsa?

Nasrettin Hoca bir yolculuktan dönerken bir göl kıyısına oturmuş, erzağını çıkarıp karnını doyurmuş. işi bitince yoğurt çanağını gol kıyısında çalkalamaya başlamiş . Tam o sırada oradan geçmekte olan bir komşusu sormuş:

«Hayrola Hoca'm, o yogurt çanağıyla gol kıyısında ne yapıyorsun öyle?»
«Ne yapiyorum samyorsun,» demiş Hoca. «Göle yoğurt mayasi çalıyorum görmüyor musun?»

Komşusu gülmüş.:
«Hoca'm güldürme beni, göl maya tutar mıymış hiç?»
«Öyle deme,» demiş Hoca, «ya tutarsa ?»

3.12.2009

Nasrettin Hocanın Kısa Hayatı

Nasrettin Hocanın Kısa Hayatı


Nasrettin Hoca Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü. Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi.

İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır. Nasrettin Hocanın Hayatı

2.12.2009

Nasrettin Hocanın Hayatı

Nasrettin Hocanın hayatı

Nasreddin Hoca 1208 senesinde Sivrihisar’da doğdu. Babası , doğduğu köy olan hortu köyünün imamıydı. Babasının adı Abdullah Efendiydi. İlk öğrenimini Sivrihisar Medresesinde gördü ve babasının vefatı üzerine hortu köyüne dönerek babasının mesleği olan imamlığa başladı. Medreselerde dini dersler okuttuktan sonra , kadılık yapmaya başladı. Hayatı ile ilgili çok detaylı bilgiler bulunmayan Nasreddin Hoca 1284 yılında Akşehirde vefat etti.

Nasreddin Hoca yazılı metin bırakmayışına karşın fıkraları yüzyıllardır dilden dile dolaşmış, halkın gönlünde unutulmaz izler bırakmış bir söz ustasıdır. Bizleri güldürürken eğiten, eğitirken acı acı güldüren, taa derinden düşündüren, zaman zaman iğneleyen, bazen de anlatılan fıkralarıyla sarsıcı fikirler akla getiren, görmüş geçirmiş sevimli bir Anadolu insanıdır O. Alçak gönüllüğü, hoşgörüsü, eleştiri ve öz eleştiri anlayışı ile bizlere akılda kalıcı dersler veren ölümsüz bir bilgedir.

21.02.2008

Uykum Kacti

uykum Kaçtı

Nasrettin Hoca, gece kuşu olmamış ama biraz da ona benzemiş. Anlayacağınız sevgili Hoca'mızı uyku tutmaz olmuş. Bu kadarı iyi de Akşehir'in o daracık sokaklarında bir o yana bir bu yana hayalet gibi dolaşmasına ne demeli?
Yine böyle bir gün, gecenin bir yarısı sokakta subaşıyla burun buruna gelmezler mi? Subaşı meraklı gözlerle Hoca'yı iyice tanıyana kadar süzdükten sonra:
— Hoca demiş, bu saatte ne arıyorsun? Hoca ne güzel söylemiş:
— üykum kaçti da onu!

14.02.2008

Nasrettin Hoca - Utancimdan Sakladim

Utancımdan Saklandım

Nasreddin Hoca'nın evine hırsız girmiş. Girmiş girmesine de ev tam takır, kuru bakir. ilaç için çalacak bir şey yok. Eyvah, hırsıza mahcup olacağım diye düşündüğünden midir nedir; Hoca bir dolaba saklanmiş. Hırsız, oraya bakarken buraya bakarken, dolabi açınca Nasrettin Hoca'yu karşısında görmez mi!
— Sen... demeye kalmadan Hoca sözü hırsızın ağzından almış:
— Korkma ahbap, demiş, çalacak bir şeyler bulamayacağın için utancımdan saklandım!

Nasrettin Hoca - Kirli Kuzgun

Kirli Kuzgun


Hoca'nın pek adeti de değil ya, bir gün Akşehir Gölü' ne hanımıyla çamaşır yıkamaya gitmişler. Hanım yıkıyor, Hoca seriyor derken bir kara kuzguncuk ok gibi atıp sabunu kaptığı gibi havalanmış. Kadıncağız ah vah etmeye kalkınca Hoca:
— Boşver hatun, demiş, ne sızlanip duruyorsun, o bizden kirli, temizlensin gariban!

10.02.2008

Vermeye Gönlüm Olmayinca

Nasrettin Hoca Vermeye Gönlüm Olmayinca

Tahir ağa bir gün yine nasrettin hoca'nın kapısını çalıp ip istemiş.

Hoca:

- Kusura bakma komşu, demiş. Bizim hanım ipe un sermiş , onun için veremeyeceiğim.

- Aman hocam , hiç öyle şey olur mu , ipe un serildiğini ilk defa senden duyuyorum.

Hoca hiç istifini bozmadan :

- Canım , ne var bunda vermeye gönlüm olmayınca bal gibi serilir!

8.02.2008

Ya Simdi Minarede Olsaydım !

Hoca eşeğe binmiş , Akşehir'den Konya'ya giderken öyle şiddetli bir sarsıntı olmuş ki hoca hemen eşekten indiği gibi secdeye kapanmış. Sebebini soran yol arkadaşına , Allah'a şükrederek karşılık vermiş:

- Ya şimdi minarede olsaydım...

6.02.2008

Nasrettin hoca - Kiyamet Zamani

Kıyamet Zamanı
Hoca'ya:
— Kıyamet ne zaman kopacak, diye sormasınlar mı?
— Hangi kıyamet, demiş, Hoca?
— Hoca'm, demişler, biz bir tane biliyoruz, kaç tane kıyamet var?
— Sizin bildiğiniz kıyamet başka, demiş Hoca. Benim bildiğim iki kiyamet var; hatun ölünce küçüğü, ben ölünce büyüğü kopacak!

4.02.2008

Kıyamet Koptuğunda

Kıyamet Koptuğunda




Hoca'nın nereden aklına estiyse, bir gün durup dururken:
— Ben ölürsem, demiş, beni tepeüstü, diklemesine gömün. Sebebini soranlara da:
— Kiyamet koptuğunda dünyanın altı üstüne gelecek ya, demiş.

1.02.2008

Ya üstünde ben olsaydım

Nasrettin Hoca Fıkrası - Ya üstünde ben olsaydım

Nasrettin hoca birgün eşşeğini kaybetmiş. Yitiğini arıyor ama şükrederek arıyormuş.

- Hocam demişler, insan hiç eşşeğini kaybettiğine şükreder mi?

-Eder tabi demiş hoca , ya üstünde ben de olsaydım !

30.01.2008

Eksik

Nasreddin Hoca'nın canı ne zamandır yoğurtlu pekmez çekiyormuş. Bir türlü nasip olmamış. Nerdeyse bir yıl geçtiği halde yoğurtlu pekmezi yiyemeyen Hoca, kendi kendine mırıldanmış:
— Yoğurt bulunur pekmez bulunmaz, pekmez bulunur yoğurt bulunmaz, ikisi bulunur bu sefer de Nasreddin Hoca bulunmaz!

28.01.2008

El, Elin Eşeğini Türkü Söyleyerek Arar

El, Elin Eşeğini Türkü Söyleyerek Arar

Hoca'nın komşusunun eşeği kaybolmuş. Herkes bulmak için dört bir tarafa dağılmış. Hoca da aramaya kalkışmış. Ancak, Hoca dağ bayır eşek ararken türkü söylüyormuş.
— Hoca, demişler, ne yapiyorsun böyle?
— Komşularım, demiş Hoca, el, elin eşeğini türkü söyleyerek arar!

26.01.2008

Nasrettin Hoca - Ekmek Arası Kar

Ekmek Arası Kar

Hoca'ya, iki geveze Akşehirli:
— Efendi, demişler, senin gibi büyük adamların mutlaka bir icadi olur. Sen neyi icat ettin?
Madana süküt gibi cevap olmaz ama, bunlar başka. Mutlaka bir şey demeli:
— Karla ekmek yemeyi icat ettim ama demiş Hoca, ben de pek beğenmedim!

Nasrettin Hoca - Düşünme Derin

Düşünme Derin

Nasreddin Hoca'nın sağlıklı, her zaman neşeli haline gıptayla bakan birisi:
— Hoca'm, maşallahın var, yüzünden kan dalıyor. Neşenden hiçbir şey kaybetmiyorsun, demiş, bunun sırrı ne?
Hoca o babacan tavrıyla:
— Sır filan değil, demiş, Lokman Hekim'in öğüdünü tutuyorum:
Ayağını sıcak tut, başını serin.
Kendine bir iş tut, düşünme derin.

Nasreddin Hoca - Dünya Kaç Arşın

Dünya Kaç Arşın?
Bir gün Hoca'ya sormuşlar:
— Hoca'm, dünya kaç arşın?
Tesadüf bu ya, o sırada yoldan bir cenaze geçiyormuş.
— Bakın demiş, dünyanın kaç arşın olduğunu öğrenen biri gidiyor.

24.01.2008

Nasreddin Hoca - Borcuna Sadık Müşteri

Borcuna Sadık Müşteri


Bizim Nasreddin Hoca'nin yapmadığı iş olur mu? Bir dönem de pazarda meyve sebze satmaya başlamış. Sizlere ömür, vefat eden bir ahbabının hanımı, tezgahına gelerek narlara, incirlere, şeftalilere bakmış; hepsinin fiyatını sormuş. Lakin, ne alıyor ne de tezgahm önünden ayrılıyormuş. Hoca, kadına:
— Hele şu incirden bir tat, demiş... Parasi kolay, bugün olmazsa yarın ödersin.
— Yok tadamam, demiş kadın, niyetliyim de. Yedi yıl önceden oruç borcum vardi, onu ödüyorum! iyi görünüyor, sen üç beş okka tart bundan!
Söylediğine bin pişman:
— Tanrı'ya borcunu yedi yıl sonra hatirlayan kişi, demiş, kula borcunu tanır mı?

23.01.2008

Nasreddin Hoca - Boğazımda Yangın Var

Boğazımda Yangın Var

Nasreddin Hoca bir gün yemekte ihtiyatı elden bırakmış. Cok acıktığından mı, yoksa üşüdüğünden mi bilinmez; yüzüne tüten sütlü bulgur tasını ağzına dayadığı gibi içmeye kalkmış. Kalkmış ama tası elinden fırlatmasıyla soluğu kapıda alması bir olmuş. Bir yandan avuç avuç kar yutuyor, bir yandan bağırıyormuş:
— Yetişin ey Müslümanlar, boğazımda yangın var.

22.01.2008

Nasreddin Hoca - Bize Niye Uğramıyor?

Bize Niye Uğramıyor?

Elde dedikodu mu yok; Hoca'nın yolunu çeviren bir kara dilli:
— iki gözüm Hoca, senin hatun bir günde kirk kapının ipini çekiyor, sabahtan akşama geziyor, deyince bizim Hoca, itiraz etmiş:
— Vallahi benim zerrece haberim yok, öyle olsaydi bizim eve de uğrardı!


Nasrettin Hoca - Biraz da Ben öleyim

Biraz da Ben Öleyim

Hoca'yı bir ahbabı iftara davet etmiş. Sofra tamam kurulmuş, kulaklar ezanda iken ortaya iftar aşı konmuş. Ev sahibi kepçe gibi bir kaşık alırken, Hoca'ya da çay kaşığına yakın bir kaşık vermişler. Ezan okunur okunmaz ev sahibi o kocaman kaşıkla peş peşe iftar aşını cennetlik mideye indiriyor, her seferinde "Oh, öldüm!" diyormuş.

Hoca bakmış olacak gibi değil; yemek bitti bitecek, bitmese bile bu küçücük kaşıkla sahura kadar yese iftarı edemeyecek. Sonunda dayanamayıp o kocaman kaşığı adamın elinden kaptığı gibi yemeğe daldırmış:


— Senin öldüğün yeter, biraz da ben öleyim!