Pages

26.03.2009

Hasrettin Hoca'nın İpe Un Sermek Fıkrası

Hasrettin Hoca'nın İpe Un Sermek Fıkrası

Nasrettin Hoca'nın komşusu Hoca'nın kapısını çalıp ip istemiş.

Hoca:
-Kusura bakma komşu, bizim hanım ipe un sermiş, onun için veremeyeceğim.

-Aman Hoca hiç öyle şey olur mu, ipe un serilidiğini de senden duyuyorum!

Nasrettin Hoca hiç istifini bozmadan:
-Canım, nevar bunda; vermeye gönlüm olmayınca bal gibi de serilir...!


23.03.2009

Tayyip'in Nasrettin Hoca Fıkrası

Tayyip'in Nasrettin Hoca Fıkrası

Palavracının bir tanesi başına topladığı üç beş insana karşı övünüp duruyormuş.
-İşte ben böyle güçlüyüm, şöyle marifetli bir adamım, ben 60 arşın uzağa atlamış bir kimseyim!...

Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp:
-Yaa, demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim bakalım.. demiş.

Adam hık mık etmiş :

-Ama ben Halep'te atladım. Demiş.

Nasreddin Hoca kızmış:
-Canım Halep oradaysa arşın burada , demiş.

12.03.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları - Boşuna Değil

Nasrettin Hoca Fıkraları - Boşuna Değil

Bir yaz günü Nasrettin Hoca iyice susamış. Yolda dikkatini çeken çeşmenin yanına koşar. Çeşmenin lülesinin (?) bir tahta parçasıyla tıkalı olduğunu farkeder.

Ama o kadar çok susamıştır ki Hoca, hemen tahta tıpayı çıkartmak için uğraşmaya başlar. Tahta tıpa aniden yerinden çıkınca, Nasrettin Hoca'nın üstüne sular fışkırmaya başlar. Bir anda sırılsıklam olan Hoca, çeşmeye seslenir:

-Bre çeşme senin ağzını boşu boşuna kapatmamışlar. Deli dolu aktığını gören, senni ağzını tıkamasın da ne yapsın...!

(?) Lüle : Çeşme ağzı.

3.03.2009

Nasriddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca'nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş:

-Kadı efendi size bir şey danışacağım.

-Buyrun sorun. Demiş Nasreddin Hoca,

-Geçen gün, sizin inek, bizim ineğin karnını tepelemiş ve öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek? Nasreddin Hoca, sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra :

-Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya hayvanı!.. Sahibinin bu işte suçu yok, ne bilsin böyle olacağının..

Hocanın bu sözleri üzerine adamın yüzü gülmüş, tekrar söze başlamadan önce:

-Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninki imiş. Benim inek senin ineği tepelemiş ve senin inek ölmüş...

Hoca , yerinden doğrulup:

-Bak demiş, şimdi iş değişti. O halde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! ...

2.03.2009

Fıkralar - Nasreddin Hoca Fıkraları

Fıkralar - Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca'nın zamaninda, silah tasima yasaği ilan edilmis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca da bir kiliç kusanip, sokağa çikmis. Bu isin kontrolü ile vazifeli zabıtalar, Hoca'yı bu sekilde görünce yanina yaklasip:

— "Hoca, neden böyle kiliçla dolasiyorsun?"

diye sormuslar. Hoca:

— "Bu kiliç, kütüphanede, kitaplardaki yazi hatalarini düzeltmeye yarar"

cevabini verince, memur alayli alayli:

— "O isi küçük bir çaki da görür Hocam, bu kılıç biraz büyük değil mi?"

demis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:

— "Efendi efendi!" sen ne diyorsun, bazan öyle büyük hatalar oluyor ki, bu bile küçük geliyor"

cevabini vermistir.

Tabii ki Nasreddin Hoca böyle söylemekle, ilmin ve ilim ehlinin önemini dile getirip, eğer ilim ehli doğruyu öğrenmez ve öğretmezse, cemiyetin karisacağini, hatta bu sebeple savas bile çikacağini bildirmistir.