Pages

27.02.2009

Nasreddin Hoca - Muhabbet Kuşu Fıkrası

Fıkralar

Nasrettin Hoca, pazarda bir adamın başına toplanan kalabalıga yaklaşır. Satıcı elindeki muhabbet kuşunu satmaya çalşmakta ve fiyatı ise cok yuksek 50 Akce, yan taraftaki tavuklar ise 5 Akçe. Hoca fiyattaki bu aşırı farka kızar ve:

-Hemşerim bu nasil kuş 50 Akce istersin?

-Hoca efendi bu bildigin kuş değildir bunun özelliği var.

-Neymiş özelliği?

-Hocam bu kuşa muhabbet kuşu derler ve konuşur.

Hoca aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptiği gibi pazara döner. Biraz önceki satıcı adamin yanina durur ve yuksek sesle;

-Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!

Herkesten cok muhabbet kuşu satan şaşar bu ise ve sorar.

-Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?

-Sen 50 ye satiyorsun ama

-Dedim ya hocam benim kus konusur ama

-Oyleyse, benimki de dusunur!

23.02.2009

İngilizce Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hodja - Earth's Balance

They asked Hodja,
"Sir,in the morning some people go this way and some go the opposite way. Why?"

Hodja answered,
"If they went in the same direction, the Earth would loose its balance and toople."

Narettin Hoca Fıkraları - Dünyanın Dengesi

Hoca'ya sorarlar
"Hocam, neden insanlar her sabah farklı farklı yönlere gidiyorlar?"

Hoca, cevap verir:
"Eğer aynı yöne giderlerse, dünyanın dengesi bozulur da ondan."

16.02.2009

Nasreddin Hocanın Fıkraları - Horoz Fıkrası

Nasreddin Hocanın Fıkraları - Horoz Fıkrası

Bir gün Nasreddin Hoca tavuklarını kafese doldurup pazara götürecek olmuş. Tıklım tıklım tavukla dolu olan kafesi aldığı gibi yola koyulmuş.

Yarı yolda durup kafesin içine bir göz atmış: Zavallı hayvancıklar" demiş. "Bu sıcakta böyle sıkış tıkış durmaktan patlıyacaklar. Bari çıkarayım da, pazara kadar peşimden yürüsünler..." demiş

Böyle demiş ve kafesin kapısını açıvermiş. Tavuklar bir anda dışarı fırlamış ve dört bir yana yayılmışlar. Nasreddin Hoca'nın canı çok sıkılmış bu işe. Hemen eline bir sopa alıp başlamış horozu kovalamaya:

-Seni namussuz seni! Gece yarısı sabah olduğunu bilirsin de güpegündüz pazarın yolunu niye bilmezsin..?


Nasreddin Hoca's Jokes - Jokes of the Rooster

One day, Nasreddin Hoca chicken will take to the market was to fill their cages. The cage was full to overflowing with chicken that has been set forth, such as.

Half way into the cage to stop and have a look at: the poor animals "said." This is hot stuff like that compression will kill to stop. Bari let out, the market would run up behind me ... "said

And the cage door open so said. Chickens at a time and throwing out the four were spread apart. Nasreddin Hoca's bored in this business can too. Take a stick and began immediately in the hands of the chasing rooster:

-You rascal, you! At midnight, the morning you know that the path to the broad daylight of the market do not know why ..?

9.02.2009

Fıkralar - Nasreddin Hoca

Fıkralar - Nasreddin Hoca

Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam.
Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun?

Adam:
-Evet ben vurdum..

Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun?

Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..?

Nasreddin Hoca:
-Haa... iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!

7.02.2009

Nasrettin Hoca Ormanlar Kralı Fıkrası

Nasrettin Hoca Ormanlar Kralı Fıkrası

Nasrettin Hoca ormana odun yapmaya girmiş. Ormanlar kralı aslan ile karşı karşıya gelmiş.

Aslan Hoca'ya:

-Hey, buraların kralı benim, benden izinsiz giremezsin ormana. Benden izin almadan ormanıma girdiğin için, ikimiz dövüşeceğiz. Kim kazanırsa ormanların kralı o olacak, demiş.

Nasrettin Hoca korkmuş korkmasına ama mecburen de kabul etmiş aslanın teklifini.
-Ama, demiş. Senin pençelerin var benim ise hiç bir silahım yok. Bu durumda, haksızlık olmaması için ben bi koşu köye gidip kendime bir sopa alıp geleceğim.

Aslan düşünmüş ve Hoca'ya hak vermiş.
-Peki hemen git ve sopanı al gel, demiş.

Hoca:
-Hımm ben gidince sen de hemen kaçacaksın ve benimle dövüşmeden kendini kral ilan edeceksin tabi. Bu nedenle seni şu ağaca bağlayalım. Bu şekilde ikimize de haksızlık olmamış olur, demiş.

Aslan bi kendine bakmış, bir Hoca ya bakmış. Kendi kendine ben kesin bu Hoca yı yenerim, bu şartını da kabul edeyim, demiş. Hoca, aslanı ağaca sıkıca bağlamış, sonra yerden aldığı sopayla başlamış aslanı sopalamaya. Aslan acıya dayanamamış ve en sonunda pes etmiş.

Hoca:
-Bundan sonra boyuna posuna bakıpta her gördüğüne bulaşma, bu da sana ders olsun...