Pages

24.12.2009

Hangi eşek

Öğretmen:

-Söyle bakalım dün okulu hangi eşekle birlikte astın?

Çocuk:

-Öğretmenim sizin oğlunuzla...

23.12.2009

Babam

Telefon çalar. Okul müdürü açar telefonu, incecik bir çocuk sesi:

Müdür bey, bizim oğlan bugün okula gelemeyecek. Biraz hasta da..

-Peki siz kimsiniz?

-Ben mi... Babam.!

Eksik Para

Nasrettin Hoca bakkala öfkeyle sorar:
-Neden hep küçük yumurta veriyorsun?

Bakkal pişkin pişkin cevap verir:
-Taşıması kolay olsun diye..

Hoca paraları verip yumurtaları alıp giderken bakkal arkasından seslenir:
-Ama eksik para verdin Hocam?
-Sayması kolay olsun diye...!

14.12.2009

Tabelacı

Hoca komşusu ile sohbet ederken laf Hoca'nın oğlundan açıldı.

-Benim oğlanın yazdıklarını bnşerce kişi okuyor dedi Hoca.
-Ne işle uğraşıyor sizin oğlan dedi komşusu.

Nasreddin Hoca:
-Tabelacı...!

13.12.2009

Sırtındaki Kürk Fıkrası

Hoca, sonradan zengin olunca, sırtına giydiği kıymetli kürkün içine kurularak caka satmaya çalışan bir komşusuna sinirlenir ve:

-Sırtındaki kürke güvenip de kurulma!.. O, ömrünce taşıdığı sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı!..

Fıkra

Nasrettin Hoca Timur'un kızı ile evlenmek zorunda kalır.
Papaz katolik adetlerine göre sorar:

-Aranızda bu evliliğe itirazı olan var mı?

Hafif bir ses duyulur:

-Ben..

Papaz azarlar:
-Sen sus sen damatsın..

8.12.2009

Yemek Fıkrası

Hoca çok acıkmış ve iştahla elini daldırarak etli pilavı yemeye başlamış. Pilavı kaşıkla yiyen karısı:

-Hoca neden beş parmağınıda yemeğe daldırdın, demiş.

Hoca:
-Altı parmağım yokki ne yapayım...

7.12.2009

İcat Fıkrası

Hoca ya çocuklar sormuşlar.

-Hocam bu güne kadar birşey icat ettin mi?

_evet ettim, ekmek arası kar yemeyi icat ettim, ama daha sonra bende beğenmedim

3.12.2009

Nasrettin Hocanın Kısa Hayatı

Nasrettin Hocanın Kısa Hayatı


Nasrettin Hoca Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü. Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi.

İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır. Nasrettin Hocanın Hayatı

2.12.2009

Nasrettin Hocanın Hayatı

Nasrettin Hocanın hayatı

Nasreddin Hoca 1208 senesinde Sivrihisar’da doğdu. Babası , doğduğu köy olan hortu köyünün imamıydı. Babasının adı Abdullah Efendiydi. İlk öğrenimini Sivrihisar Medresesinde gördü ve babasının vefatı üzerine hortu köyüne dönerek babasının mesleği olan imamlığa başladı. Medreselerde dini dersler okuttuktan sonra , kadılık yapmaya başladı. Hayatı ile ilgili çok detaylı bilgiler bulunmayan Nasreddin Hoca 1284 yılında Akşehirde vefat etti.

Nasreddin Hoca yazılı metin bırakmayışına karşın fıkraları yüzyıllardır dilden dile dolaşmış, halkın gönlünde unutulmaz izler bırakmış bir söz ustasıdır. Bizleri güldürürken eğiten, eğitirken acı acı güldüren, taa derinden düşündüren, zaman zaman iğneleyen, bazen de anlatılan fıkralarıyla sarsıcı fikirler akla getiren, görmüş geçirmiş sevimli bir Anadolu insanıdır O. Alçak gönüllüğü, hoşgörüsü, eleştiri ve öz eleştiri anlayışı ile bizlere akılda kalıcı dersler veren ölümsüz bir bilgedir.

1.12.2009

Padişah mı? Çiftçi Mi?

Hoca bir köyede misafir olmuş. Köylüler Hoca'ya sormuşlar:

-Hocam, padişah mı büyük yoksa çiftçi mi?

Nasrettin Hoca kendinden emin bir şekilde:

-Tabiki çiftçi büyük. Çiftçi buğday vermese padişah acından ölür, demiş.

27.10.2009

Komşunun İneği Fıkrası

Nasrettin Hoca'nın komşusunun ineği hastalanmış ve bakması için Hoca yı çağırmış. Hoca komşusuna:
-Sen ineğin ağzını aç ve bak, bende arkasına geçip kuyruğunu kaldırıp bakacağım, demiş.

Nasrettin Hoca geçmiş ineğin arkasına kaldırmış kuyruğunu ve komşuya seslenmiş:
-Beni görebiliyormusun...?

-Yok Hocam göremiyorum.

Hoca:
-Öyleyse bu hayvanın bağırsaklarındadır sorun...!

17.10.2009

Nasrettin Hoca Kıl Fıkrası

Gençler Nasrettin Hoca'nın yanına gelmişler ve sormuşlar:
-Hocam, insanın başındaki kıllar neden dökülür de alt taraflarındaki kıllar dökülmez?

Hoca hiç düşünmeden cevabı yapıştırır:
-Bunu bilmeyecek ne var, yukarısı bin türlü iş düşünür, aşağısı ise bir işi düşünür...!

15.10.2009

Hiç Aşık Olmayan Eşektir

Hoca, köyün camisinde vaaz veriyormuş Bir kadın içeri girmiş:
-Hoca efendi, demiş, eşeğim kayboldu. Bir gören, bilen var mı acaba?

Nasrettin Hoca:
-Hanım, vaazım bitsin bir umarına bakarız..

Vaaz bitmiş, Hoca oradakilere sormuş:
-İçinizde, ömrü boyunca hiç aşık olmayan var mı?

Yaşlı bir adam ayağa kalkmış:
-Ben, demiş, hiç aşık olmadım.

Hoca bunun üzerine kadına dönmüş:
-Eşeğin bulundu hanım, demiş. Al götür...!

14.10.2009

Hayvan Tekmesi

Birgün aymaz bir adam durup duruken Nasrettin Hoca'ya bir tekme vurur. Hoca sesini cıkarmaz. Görenler:

-Niçin karşılık vermedin? diye sorunca, şu yanıtı verir:

-Sizi bir hayvan tekmelemiş olsa ne yapardınız...?

13.10.2009

Ya Kaptanı Arıyorsa!

Nasrettin Hoca her gemiye binmeden önce, korktuğu için sürekli uzun uzun dua edermiş.

Yolculardan biri Hoca'ya:

-Azrail nerede olsa seni bulur, gemiye binmekten bu kadar korkmana gerek yok... demiş.

Hoca gülerek:
-Azrail beni değil de ya geminin kaptanını arıyorsa...!

12.10.2009

Kulağından Tutar Veririz Fıkrası

Bektaşi ile Hoca, aç ve yorgun ormanda konaklarlar. O sırada bir keçi yanlarına doğru gelince, Bektaşi keçiyi keser ve pişirir:

Hoca:
-Bunu yemek haramdır, der.

Bektaşi:
-Orasını bana bırak. Ye!... der. Allah, ahrette bütün ölülere can vermeyecek mi.?
-Verecek!..
-O halde, korkacak ne var?.. Canlanan keçiyi çobanına kulağından tutar veririz!..

18.09.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca'ya sormuşlar:

-Neden insanların bir bölümü bir yana, bir bölümü öbür yana gider?

Nasreddin Hoca yanıt vermiş. :

-Eee, herkes bir yana gitse diinya’nın dengesi bozulur bir yana yatar. Dünya’nın dengesi bozulmasın diye kimi o yana gider kimi bu yana!.

21.07.2009

Nasrettin Hoca Alışverişte Fıkrası

Nasreddin Hoca bir gün çanta almak için pazara gider. Güzel bir çanta görüp pazarcı ile pazarlık yapar ve 1 liraya anlaşırlar. Tam oradan ayrılacaktır ki daha güzel bir çanta dikkatini çeker:

- Kaç lira şu çanta muhterem?
- 2 lira hocam.
- Aldım gitti, diyen hoca elindekini bırakır ve onu alıp tam gidecekken pazarcı seslenir:

- Hocam. Bu çanta 2 lira. Sen 1 lira verdin.

Hoca sinirlenir:
- Bre cahil adam! Sana önce 1 lira verdim. Sonra da 1 liralık çanta bıraktım! İkisi eder 2 lira. Daha benden neyin parasını istersin!

16.07.2009

Nasrettin Hoca - Cennet mi? cehennem mi?

Padişah Nasreddin Hoca' yı çağırtmış huzuruna ve sormuş.
Nasrettin Hoca ben ölsem gideceğim yer cennet mi, cehennem mi diye sormuş.

Nasreddin Hoca padişahtan hiç çekinmeden :
-Bence siz cehenneme gidersiniz, demiş.

Padişahın sinirlenmiş bu cevaba.

Bu durumu gören Hoca :
-Aman padişahım sinirlenmeyin hemen, ben aslında size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin cellatların başını kestiği suçsuz insanlardan dolayı cennette yer kalmamış. Bu yüzden cennette size yer kalmamış, demiş.

7.07.2009

Nasrettin Hoca - Muhabbet

Nasrettin Hoca bir gün hanımına:

-“Hanım, şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet ağanın adı neydi?”

- “Kendin söyledin ya, efendi” demiş karısı, “Mehmet ağa.”

-“Canım, dilim sürçtü işte... Ne iş yapar diyecektim.” demiş Hoca.

-“A efendi” demiş karısı, “kendin çarıkçı demedin mi?”

-“Anlasana işte” demiş Hoca, “nerede oturuyor demek istedim.”

-“Efendi, bugün sana ne oluyor?” demiş karısı “Komşu” dedin ya...”

Nasreddin Hoca birden kızmış.

-“Aman be karı... Seninle de bir türlü konuşulmaz ki!”

3.07.2009

Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca arkadaşlarıyla iddiaya girmişler. Hoca kış günü ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köyün çeşmesinin yanında beklerse arkadaşları ona güzel bir yemek ziyafeti çekecekmiş. Ama bunu yapamazsa Nasreddin Hoca, arkadaşlarına ziyafet çekecekmiş. Hoca kabul etmiş ve o gece meydanın ortasında, sabaha kadar tir, tir titreyerek beklemiş. Sabah olunca yanına gelen arkadaşlarına:
- Tamam demiş. İddiayı ben kazandım.
- Ne oldu ne yaptın demişler Hoca'nın arkadaşları.
- Bekledim işte sabaha kadar demiş Hoca.
- Hayır demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek.
- Ne yapıyorsun? demişler. Kıs, kıs gülerek cevap vermiş :
- Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!...

2.07.2009

Yeni Nasrettin Hoca Kadir ÇÖPDEMİR


Bu yıl 50. si düzenlenecek olan Uluslararası Akşehir Nasrettin Hoca Şenliği'nde Nasreddin Hoca'yı kılığına girecek ünlü isim belli oldu. TV yapımcısı, programcı ve oyuncu Kadir Çöpdemir bu yılki şenlikte yine temsili Nasreddin Hoca görevini üstlenecek.

Kadir ÇÖPDEMİR = Nasrettin Hoca

1.07.2009

Nasrettin Hoca Şenliği Afişi


Bu yıl 50.'si düzenlenecek olan Nasreddin Hoca Şenliklerinde kullanılacak afiş belirlendi.

Ünlü Türk Karikatürist Gökçen Eke nin yaptığı afişde Nasreddin Hoca nın kavuğunun içinde balıklar bulunan göl teması bulunuyor. Nasreddin Hoca Şenlikleri'ne az bir zaman kala şenlikle ilgili çalışmalar son sürat devam ederken, bu yılki şenliklerin afişi'de vatandaşlara tanıtıldı.

50. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği Programı


50. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği 5-10 Temmuz 2009 tarihleri arasında yapılacaktır.
Nasreddin Hoca Şenliği Programı İçin Resimlere Tıklayınız



Nasrettin Hoca Fıkraları - Bende keten Ekeyim Fıkrası

Nasrettin Hoca Fıkraları - Bende keten Ekeyim Fıkrası

Nasrettin Hoca
bir gün tıraş olmak için berbere gitmiş. Ama nerden bilsin berberin acemi olduğunu.. Oturmuş önüne, başlamış tıraş olmaya.

Berber usturayı çektikçe Nasreddin Hoca'nın yanağına ikide bir kesiyor, kestiği yere de pamuk yapıştırıyormuş.

Nasreddin Hoca bakmış ki olacak gibi değil, yanağının yarısı tıraşlı yarısı tıraşsız, fırlamış kalkmış oturduğu koltuktan.

Berber sormuş:
-Aman Nasreddin Hocam, nereye gidiyorsun? Daha tıraş bitmedi ki!

-Nasıl gitmem be adam! Başımın yarısına sen tuttun pamuk ektin, geri kalanına da ben keten ekeyim bari...!

12.05.2009

Nasreddin Hoca Fıkraları - THEN YOU'LL SEE..

Nasreddin Hoca Fıkraları - THEN YOU'LL SEE..

Nasreddin Hodja
and student went wolf hunting. In order to catch a baby wolf, his student went into a wolf den. Suddenly, the mother wolf appeared and just before it entered its den, Nasreddin Hodja grabbed the mother wolf by its tail. The wolf began to struggle to free itself. In the meantime, his student who had no idea what was happening outside yelled from the den,

"Hey, Nasreddin Hodja, what are you doing there? You are raising up dust like a storm."

"You better pray that the tail of the wolf doesn't tear off. If it does, you'll really see a storm," then Hodja answered back.

Türkçe Çevirisi:

Nasreddin Hoca ve öğrencisi kurt avına gider. bebek bir kurt yakalamak için öğrencisi bir kurt inine girer. Aniden anne kurt belirince içeri girmeden Hoca kurdun kuyruğunu yakalar. Anne kurt çırpınmaya ve ulumaya başlar.

Bu sırada öğrenci ne olduğunu anlamadan bağırarak dışarı fırlar.

"Hey Nasreddin Hoca ne yapıyorsun burada, fırtına gibi toz kaldırıyorsun yerden" der.

Hoca "Sen dua etde kurt kuyruğunu koparmasın. Eğer koparırsa gerçek fırtınayı görürsün" der.

30.04.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları - SEN BU PİSLİĞİ YENİ YEMEYE BAŞLAMADIN

Nasreddin Hoca'nın bir gün canı sıkılır ve atmacasını alıp ava çıkar. Atmaca'yı uçurur ve atmaca belirli bir süre gezdikten sonra av aramaktan yorulur. Ve gider bir ineğin başına konar.

Nasrettin Hoca :
"Hah ! Benim atmaca bir inek yakaladı" der ve hayvancağızı getirip kendi ahırına bağlar. Bir süre sonra ineğin sahibi gelir ineğini geri ister.

NasrettinHoca :
"Onu bizim atmaca yakaladı veremem"

"Ama nasıl olur Hoca, küçücük bir kuş kocaman bir ineği nasıl yakalar."
"Orasını ben bilmem” der Hoca ve adama ineği vermez, geri gönderir. İneğin sahibi hocayı mahkemeye verir. Orada da rüşvet yiyen bir kadı vardır.

Nasrettin Hoca Kadı'ya gider :

"Kadı bey sen benden yana ol, sana ineğin yağından, çökeleğinden gönderirim" der. Kadı da bu teklifi kabul eder. Ve mahkeme kurulur. İneğin sahibi ne kadar haklı olsada, haksız gösterilir mahkemede ve inek Hoca'da kalır. İleriki bir zamanda Hoca bir kova alır, kovanın dibine yarıya kadar inek pisliği doldurur, geri kalanına ise yağ koyar ve kadıya götürür. Kadı sevinir bu işe , kabul eder. Kadının evinde, kovadaki yağ yarı olunca inek pisliği çıkmaya başlar .

Kadı hemen Hoca'yı çağırtır;
"Ne bu rezalet Hoca! Bana fışkı mı yedirecektin" der.

Nasrettin Hocada ;
"Sen bu pisliği yeni yemeye başlamadın ki" der. Hoca ineği sahibine tekrar verir. Kadı da bunun bir ders olduğunu anlar bir daha hiç rüşvet yemez .

9.04.2009

İngilizce Fıkralar

INNOCENT THIEF - İngilizce Fıkra

Nasrettin Hodja's donkey was stolen. In stead of consolling, his neighbours were blaming him saying.

"You should have locked the shed,"

"Didn't you hear any noises?"

"You should have tied the donkey securely."

Nasrettin Hodja listened patiently, for awhile and finnaly said,

"Well, you are putting all the blame on me. Do you think the thief was innocent?"

HIRSIZ FIKRASININ TERCÜMESİ - NASREDDİN HOCA İNGİLİZCE FIKRALAR

MASUM HIRSIZ..

HOCANIN EŞEĞİ ÇALINMIŞ KOMŞULARI ÜZÜLECEKLERİ YERDE ONU SUÇLAMIŞLAR:

"BAHÇENİN KAPISINI KİLİTLEMELİYDİN.."

"HİÇ Mİ SES DUYMADIN...?"

"EŞEĞİ İYİCE BAĞLAMALIYDIN...!"

HOCA HERKESİ SSABIRLA DİNLEMİŞ VE SONUNDA CEVAP VERMİŞ :

"VALLA TÜM SUÇU BENİM ÜZERİME YIKTINIZ , HIRSIZIN MASUM OLDUĞUNU MU DÜŞÜNÜYORSUNUZ "DEMİŞ ....

Translate By Halecim :)

6.04.2009

İngilizce Fıkra - İngilizce Nasrettin Hoca

How Far

Hodja was running as fast and shouting as loud as he could. Somebody saw him and thought something had happened to him. So, he ran up to Nasrettin Hodja and asked,

"What happened, Hodja?"

Nasreddin Hodja kept on running and said,

"I wondered how far my voice travels. So, I am running after it."


Ne kadar

Hoca hızlı ve yüksek sesle bağırmaya çalışıyordu. Biri onu gördü ve ona bir şey olduğunu sandı.

Hemen Nasrettin Hoca'nın yanına kadar koştu ve sordu,

"Hocam ne oldu?"

Nasreddin Hoca bağırmaya devam etti ve dedi ki,

"Ben, benim sesimin ne kadar uzağa gittiğini merak ediyorum..."

1.04.2009

Yorgan Gitti Kavga Bitti Fıkrası - Nasrettin Hoca

Yorgan Gitti Kavga Bitti Fıkrası - Nasrettin Hoca

Gece yarısı Hoca dışarda, kapının önünde birtakım gürültüler, bağrışmalar işitmiş. Çıkıp kavganın nedenini öğrenmek istemiş.

Karısı Karşı Çıkmış:
-Efendi, ne işin var gece yarısı dışarıda? Otur oturduğun yerde..

Ama Hoca dinlememiş, yorganına sarılıp kapının önüne çıkmış. Bakmış ki iki adam kavga ediyorlar, kıyamet koparıyorlar. Nasreddin Hoca öylece bakadursun, adamlar birden Nasrettin Hoca'nın üstündeki yorganı elbirliğiyle çekip almışlar. Aldıkları gibi de tabanları yağlamışlar.

Hoca o soğukta dımdızlak kalıvermiş, alık alık bakmış bir süre. Sonra dönmüş uyku sersemi bir halde girip karısının yanına uzanmış.

Karısı:
-Hayrola efendi? Neymiş dışardaki kavganın nedeni?

Hoca:
-Hiç, demiş, Ne olacak, kavga bizim yorgan yüzünden çıkmış meğer, yorgan gitti kavga bitti...!

26.03.2009

Hasrettin Hoca'nın İpe Un Sermek Fıkrası

Hasrettin Hoca'nın İpe Un Sermek Fıkrası

Nasrettin Hoca'nın komşusu Hoca'nın kapısını çalıp ip istemiş.

Hoca:
-Kusura bakma komşu, bizim hanım ipe un sermiş, onun için veremeyeceğim.

-Aman Hoca hiç öyle şey olur mu, ipe un serilidiğini de senden duyuyorum!

Nasrettin Hoca hiç istifini bozmadan:
-Canım, nevar bunda; vermeye gönlüm olmayınca bal gibi de serilir...!


23.03.2009

Tayyip'in Nasrettin Hoca Fıkrası

Tayyip'in Nasrettin Hoca Fıkrası

Palavracının bir tanesi başına topladığı üç beş insana karşı övünüp duruyormuş.
-İşte ben böyle güçlüyüm, şöyle marifetli bir adamım, ben 60 arşın uzağa atlamış bir kimseyim!...

Nasreddin Hoca da bu sırada oradan geçiyormuş. Palavracının yanına yaklaşıp:
-Yaa, demek sen altmış arşın atlarsın. Haydi atla da görelim bakalım.. demiş.

Adam hık mık etmiş :

-Ama ben Halep'te atladım. Demiş.

Nasreddin Hoca kızmış:
-Canım Halep oradaysa arşın burada , demiş.

12.03.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları - Boşuna Değil

Nasrettin Hoca Fıkraları - Boşuna Değil

Bir yaz günü Nasrettin Hoca iyice susamış. Yolda dikkatini çeken çeşmenin yanına koşar. Çeşmenin lülesinin (?) bir tahta parçasıyla tıkalı olduğunu farkeder.

Ama o kadar çok susamıştır ki Hoca, hemen tahta tıpayı çıkartmak için uğraşmaya başlar. Tahta tıpa aniden yerinden çıkınca, Nasrettin Hoca'nın üstüne sular fışkırmaya başlar. Bir anda sırılsıklam olan Hoca, çeşmeye seslenir:

-Bre çeşme senin ağzını boşu boşuna kapatmamışlar. Deli dolu aktığını gören, senni ağzını tıkamasın da ne yapsın...!

(?) Lüle : Çeşme ağzı.

3.03.2009

Nasriddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca'nın kadılık yaptığı sıralarda bir adam gelmiş:

-Kadı efendi size bir şey danışacağım.

-Buyrun sorun. Demiş Nasreddin Hoca,

-Geçen gün, sizin inek, bizim ineğin karnını tepelemiş ve öldürmüş. Şimdi ne yapmam gerek? Nasreddin Hoca, sakallarını sıvazlayıp bir an düşündükten sonra :

-Hayvan bu, demiş, dava edecek değilsin ya hayvanı!.. Sahibinin bu işte suçu yok, ne bilsin böyle olacağının..

Hocanın bu sözleri üzerine adamın yüzü gülmüş, tekrar söze başlamadan önce:

-Kusura bakma kadı efendi, demin ben bir yanlışlık yaptım, ölen inek benimki değil, seninki imiş. Benim inek senin ineği tepelemiş ve senin inek ölmüş...

Hoca , yerinden doğrulup:

-Bak demiş, şimdi iş değişti. O halde verin raftaki kara kaplı kitabı da hele bir bakalım! ...

2.03.2009

Fıkralar - Nasreddin Hoca Fıkraları

Fıkralar - Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca'nın zamaninda, silah tasima yasaği ilan edilmis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca da bir kiliç kusanip, sokağa çikmis. Bu isin kontrolü ile vazifeli zabıtalar, Hoca'yı bu sekilde görünce yanina yaklasip:

— "Hoca, neden böyle kiliçla dolasiyorsun?"

diye sormuslar. Hoca:

— "Bu kiliç, kütüphanede, kitaplardaki yazi hatalarini düzeltmeye yarar"

cevabini verince, memur alayli alayli:

— "O isi küçük bir çaki da görür Hocam, bu kılıç biraz büyük değil mi?"

demis. Bunun üzerine Nasrettin Hoca:

— "Efendi efendi!" sen ne diyorsun, bazan öyle büyük hatalar oluyor ki, bu bile küçük geliyor"

cevabini vermistir.

Tabii ki Nasreddin Hoca böyle söylemekle, ilmin ve ilim ehlinin önemini dile getirip, eğer ilim ehli doğruyu öğrenmez ve öğretmezse, cemiyetin karisacağini, hatta bu sebeple savas bile çikacağini bildirmistir.

27.02.2009

Nasreddin Hoca - Muhabbet Kuşu Fıkrası

Fıkralar

Nasrettin Hoca, pazarda bir adamın başına toplanan kalabalıga yaklaşır. Satıcı elindeki muhabbet kuşunu satmaya çalşmakta ve fiyatı ise cok yuksek 50 Akce, yan taraftaki tavuklar ise 5 Akçe. Hoca fiyattaki bu aşırı farka kızar ve:

-Hemşerim bu nasil kuş 50 Akce istersin?

-Hoca efendi bu bildigin kuş değildir bunun özelliği var.

-Neymiş özelliği?

-Hocam bu kuşa muhabbet kuşu derler ve konuşur.

Hoca aniden hemen eve kosar, kumesten hindisini kaptiği gibi pazara döner. Biraz önceki satıcı adamin yanina durur ve yuksek sesle;

-Bu gordugunuz kus sadece 100 Akceye, gel, gelll!

Herkesten cok muhabbet kuşu satan şaşar bu ise ve sorar.

-Hocam 100 Akce cok degil mi bir hindi icin?

-Sen 50 ye satiyorsun ama

-Dedim ya hocam benim kus konusur ama

-Oyleyse, benimki de dusunur!

23.02.2009

İngilizce Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hodja - Earth's Balance

They asked Hodja,
"Sir,in the morning some people go this way and some go the opposite way. Why?"

Hodja answered,
"If they went in the same direction, the Earth would loose its balance and toople."

Narettin Hoca Fıkraları - Dünyanın Dengesi

Hoca'ya sorarlar
"Hocam, neden insanlar her sabah farklı farklı yönlere gidiyorlar?"

Hoca, cevap verir:
"Eğer aynı yöne giderlerse, dünyanın dengesi bozulur da ondan."

16.02.2009

Nasreddin Hocanın Fıkraları - Horoz Fıkrası

Nasreddin Hocanın Fıkraları - Horoz Fıkrası

Bir gün Nasreddin Hoca tavuklarını kafese doldurup pazara götürecek olmuş. Tıklım tıklım tavukla dolu olan kafesi aldığı gibi yola koyulmuş.

Yarı yolda durup kafesin içine bir göz atmış: Zavallı hayvancıklar" demiş. "Bu sıcakta böyle sıkış tıkış durmaktan patlıyacaklar. Bari çıkarayım da, pazara kadar peşimden yürüsünler..." demiş

Böyle demiş ve kafesin kapısını açıvermiş. Tavuklar bir anda dışarı fırlamış ve dört bir yana yayılmışlar. Nasreddin Hoca'nın canı çok sıkılmış bu işe. Hemen eline bir sopa alıp başlamış horozu kovalamaya:

-Seni namussuz seni! Gece yarısı sabah olduğunu bilirsin de güpegündüz pazarın yolunu niye bilmezsin..?


Nasreddin Hoca's Jokes - Jokes of the Rooster

One day, Nasreddin Hoca chicken will take to the market was to fill their cages. The cage was full to overflowing with chicken that has been set forth, such as.

Half way into the cage to stop and have a look at: the poor animals "said." This is hot stuff like that compression will kill to stop. Bari let out, the market would run up behind me ... "said

And the cage door open so said. Chickens at a time and throwing out the four were spread apart. Nasreddin Hoca's bored in this business can too. Take a stick and began immediately in the hands of the chasing rooster:

-You rascal, you! At midnight, the morning you know that the path to the broad daylight of the market do not know why ..?

9.02.2009

Fıkralar - Nasreddin Hoca

Fıkralar - Nasreddin Hoca

Nasreddin Hoca çarşamba pazarında gezintiye çıkmış. Dolaşırken birden ensesinde bir tokat hissetmiş ve kendini yerde bulmuş. Hemen kalkmış arkasına bakmış, bide ne görsün iri yarı bir adam.
Nasreddin Hoca:
-Bana sen mi vurdun?

Adam:
-Evet ben vurdum..

Nasreddin Hoca:
-Şakamı yaptın yoksa gerçekmi vurdun?

Adam:
-Gerçek vurdum ne olacak..?

Nasreddin Hoca:
-Haa... iyi öyleyse, ben şakadan hiç hoşlanmam da..!

7.02.2009

Nasrettin Hoca Ormanlar Kralı Fıkrası

Nasrettin Hoca Ormanlar Kralı Fıkrası

Nasrettin Hoca ormana odun yapmaya girmiş. Ormanlar kralı aslan ile karşı karşıya gelmiş.

Aslan Hoca'ya:

-Hey, buraların kralı benim, benden izinsiz giremezsin ormana. Benden izin almadan ormanıma girdiğin için, ikimiz dövüşeceğiz. Kim kazanırsa ormanların kralı o olacak, demiş.

Nasrettin Hoca korkmuş korkmasına ama mecburen de kabul etmiş aslanın teklifini.
-Ama, demiş. Senin pençelerin var benim ise hiç bir silahım yok. Bu durumda, haksızlık olmaması için ben bi koşu köye gidip kendime bir sopa alıp geleceğim.

Aslan düşünmüş ve Hoca'ya hak vermiş.
-Peki hemen git ve sopanı al gel, demiş.

Hoca:
-Hımm ben gidince sen de hemen kaçacaksın ve benimle dövüşmeden kendini kral ilan edeceksin tabi. Bu nedenle seni şu ağaca bağlayalım. Bu şekilde ikimize de haksızlık olmamış olur, demiş.

Aslan bi kendine bakmış, bir Hoca ya bakmış. Kendi kendine ben kesin bu Hoca yı yenerim, bu şartını da kabul edeyim, demiş. Hoca, aslanı ağaca sıkıca bağlamış, sonra yerden aldığı sopayla başlamış aslanı sopalamaya. Aslan acıya dayanamamış ve en sonunda pes etmiş.

Hoca:
-Bundan sonra boyuna posuna bakıpta her gördüğüne bulaşma, bu da sana ders olsun...

30.01.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları - Çıkarın Bakalım Paraları

Nasrettin Hoca Fıkraları - Çıkarın Bakalım Paraları

Nasreddin Hoca bir ara lokanta işletir. Bir gün lokantaya bilgin kılıklı iki adam gelir. Masalardan birine oturup gönüllerince yiyip içerler. Sıra 3 akçelik hesabı ödemeye gelince:

-Hoca efendi, siz de bilirsiniz ki, insan denilen mahluk ölür, ama ruhu daima yaşar. Okumuş yazmış bir adam olarak, malumunuz ki, ruh ölmeyip vücuttan vücuda geçer. Buna göre bizim ruhumuz bin iki yüz sene sonra tekrar dünyaya gelecektir. Yiyip içteklerimizin borcunu o zaman öderiz. Anlaştık mı, derler.

Nasrettin Hoca istifini bozmadan karşılık verir:
-Tabi bilmez miyim, öyledir muhakkak. O zaman bin iki yüz sene sonra ödersiniz borcunuzu.

Adamlar Nasreddin Hoca yı kandırdıklarını zannederler. Tam dükkandan çıkacakları vakit Hoca adamların yakasına yapışır ve:
-Efendiler sizin bana on akçe borcunuz var, der.

Adamlar şaşkınlıkla:
-Hocam bin iki yüz sene sonra ödeyeceğiz dedik ya, deyince, Hoca adamların ahmaklıklarını yüzüne vururcasına:

-Yahu siz ne kadar unutkan adamlarsınız! Siz üç yüz sene evvel yine buraya gelmiş, yiyip içmiş aynı sözleri söylemiştiniz. İşte üç yüz sene geçti ve borcunuzu ödeme zamanı geldi. Şimdi çıkarın bakalım paraları, der ve adamlardan 10 akçesini alır..

16.01.2009

Nasrettin Hoca Fıkraları - Saygısızlığı Sevmem Fıkrası

Nasrettin Hoca Fıkraları - Saygısızlığı Sevmem Fıkrası

Nasreddin Hoca
camide vaazını bitirip evine dönmek üzere eşeğine binmiş. Bir ara bakmış ki cemaatin bir bölümü arkasından geliyor, hemen eşekten inip ters binmiş. Cemaatten kimileri nedenini merak edip sorunca Nasreddin Hoca şu yanıtı vermiş;

-Siz önden gitseniz bana arkanızı dönmüş olursunuz ki hiç yakışık almaz. Yok, ben önden gitsem, bu kez de ben size arkamı dönmüş olacağım ki bu da ayıp olur. Oysa gördüğünüz gibi eşeğe ters binince ben önden siz arkadan gitmiş oluyorsunuz. Böylece yüz yüze oluyoruz. Ben, bana saygısızlık yapılmasını da, saygısızlık yapmayı da hiç sevmem...!

13.01.2009

Nasrettin Hocanın Hayatı - Kadının Ahbabı Fıkrası

Nasrettin Hocanın Hayatı - Kadının Ahbabı Fıkrası

Nasreddin Hoca eşeği ile pazara giderken sevmediği komşusu, Hoca ile alay etmek için sormuş:
-Hocam, iki kardeş nereye gidiyorsunuz?...

Nasrettin Hoca bu altta kalır mı hiç...!

-Efendim, bu kardeş "canım sıkıldı bir ahbabın evine götür beni" dedi, ben de onu sizin eve götürüyorum. Size rastladık da yolumuz kısaldı...!

8.01.2009

Nasrettin Hoca Fıkrları - Şaplak

Nasrettin Hoca'nın canı bir gün çok sıkılmış. Çarşı pazar gezerken bir bakmış önünde sevmediği komşusu yürüyor. Hemen koşmuş ve komşusuna demiş ki:
-Sana bir soru soracağım, bilirsen 10 akçe vereceğim demiş.

Kendini akıllı sanan komşu hemen kabul etmiş bu teklifi.

Hoca adamın kafasına bir şaplak patlatmış. Adam ne olduğunu anlamadan kızmış:
-Hayırdır Hoca neden vurdun bana, demiş.

Nasrettin Hoca:
-Sana tokat atınca şap diye ses çıktı, bu ses elimdenmi yoksa ensendenmi çıktı bil bakalım, demiş..

Komşu düşünmüş düşünmüş, şaplak sesi, tabiki senin elinden çıktı Hoca demiş.

Nasreddin Hoca:
-Bilemedin komşu, ses senin boş kaandan çıktı demiş..

1.01.2009

Nasrettin Hocanın Hayatından - Kara Tavuk Fıkrası

Nasrettin Hocanın Hayatından - Kara Tavuk Fıkrası

Nasrettin Hoca, kümesindeki bir kara tavuğu, pazara götürüp satmak ister. Adamın biri alıcı olur ancak:

-Ben bu tavuğun rengini beğenmedim, beyaz olsaydı kesin alırdım, der. Hoca hemen iki kalıp sabin alarak hayvanı yıkamaya başlar. Tabii hayvanın tüyleri yinede simsiyahtır. Hoca kendisini hayretle seyreden müşteriye dönerek:

-Boyayan ne güzel boyamış, öyle has boyamış ki hayvanın rengini ağartmak mümkün değil..! der

Bu sözleri duyan müşteri dersini almıştır ve tavuğu hemen satın alıverir...!





Sayın ziyaretçi, Lütfen oku: Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Site ziyaretçilerimizden bazıları fıkralara "saçma", "beğenmedim", "ne biçim fıkra" vs. şeklinde yorum yapmaktadırlar. Her yorum ve eleştiriye, site sahibi olarak ben açığım ancak mümkün değil ki, Nasrettin Hoca şimdi burada olsa da, biz de iki kalıp sabun alıp yıkasak...!