Pages

29.08.2008

Nasreddin Hocanın Hayatı - Hoca'nın Kadılığı

Nasreddin Hocanın Hayatı - Hoca'nın Kadılığı

Hoca kadılığa yeni başladığı dönemlerde:
-Hocam, derler, çok dostunuz var mı ?

-Şimdi o kadar çok ki sayılacak gibi değil. Gerçek dostlarımın sayısı ise şimdi değil, ben kadılıktan ayrıldıktan sonra belli olur...

25.08.2008

Nasreddin Hoca Fıkraları - Kaya Parçası

Nasreddin Hoca Fıkraları - Kaya Parçası

Köy Halkı büyük bir kaya parçasının etrafında toplanmış konuşurken oradan geçmekte olan Nasreddin Hoca onları dinlemeye koyulur. Köylüler konuşmanın bir yerinde "Bu kayayı yerinden kimse oynatamaz.." derler. Hoca bu söylenene itiraz eder.
-O kayayı ben sırtımda taşıyabilirim.

Hoca'nın bu iddiası karşısında köy halkı kahkahayla gülmeye başlar. İçlerinden biri:
-Hocam amma yaptın, der. Biz bu kayayı kimse yerinden oynatamaz diyoruz, sen nediyorsun. Olacak iş mi seninki?

Hoca hiç bozuntuya vermez.
-Ben o kayayı sırtımda taşırım diyorsam taşırım.

Köylülerden biri: "Hadi o zaman taşıda görelim." der.

Hoca kayanın yanına yaklaşır ve beklemeye başlar. Köylüler şaşkınlık içinde Hoca'yı izlerken bir tanesi alayla karışık:
-Ne oldu Hocam, der. Yoksa şu koca kayayı taşıyamayacağını anladın mı? Neden bekliyorsun?

Hoca:
-Bre ahmak, kayayı kaldrıp sırtıma koymanızı bekliyorum. Yerdeki kayayı sırtımda nasıl taşıyayım...

21.08.2008

Nasreddin Hoca Fıkraları - Hamal

Nasreddin Hoca Fıkraları - Hamal

Nasrettin Hoca bir gün pazara gider. Aldığı eşyalar çok fazla gelmiş olmalı ki bir hamal tutar. Hoca önde, hamal arkada evin yolunu tutarlar. Nasreddin Hoca evine geldiğinde birde arkasına bakar ki, hamaldan eser yok. Kuş olup uçmuş sanki. Hamalı bulmak için epey uğraşır. Yoldan gelen geçene sorar, tekrar pazara gider, ama nafile. Hamal ortada yoktur. Çaresiz evine döner gelir. Bir kaç hafta sonra, Hoca arkadaşlarıyla bir yerde oturup dertleşirken, arkadaşlarından biri.

-Hocam, bak şu karşıdan gelen adam, senin geçenlerde aradığın hamalın ta kendisi ! Fırsat bu fırsat, haydi yakala da haddini bildir.

Hoca, sokak ortasında hamalın kabahatini yüzüne vurmayacak kadar yüreklidir. Dahası, hamal kendisini görüp utanmasın diye, bir fırsatını bulup hemen ortalıktan kaybolur. Arkadaşlarıyla tekrar bir araya geldiklerinde arkadaşları sorarlar:

-Hocam geçen gün sana hamalı gösterdiğimiz halde neden yakalamadın da ortadan kayboldun?

Hoca tatlı tatlı tebessüm eder,
-Ben hamalı kaybedeli iki hafta olmuştu. Hamal beni görünce "iki haftadır sırtımda senin yükünü taşıyorum, ver bakalım iki haftalık yevmiyemi." deseydi ben ne yapardım...

15.08.2008

Nasreddin Hoca Bizim Eve Uğrardı Fıkrası

Nasreddin Hoca Bizim Eve Uğrardı Fıkrası

Bir gün arkadaşları Nasrettin Hoca'ya, hanımını şikayet ederler.
-Hoca, hanımın o kapı senin, bu kapı benim çok geziyor !

Hoca:
-Yok gezmez, karşılığını verir.

Arkadaşları ısrar ederler:
-Geziyor işte hocam, öyle olsa bizimkiler neden diline dolasın senin hanımı ?

Hoca kendinden emin bir vaziyette konuşmasını sürdürür.
-Gezmez dedim size yahu, neden ısrar ediyorsunuz ? Dediğiniz kadar gezseydi, bir kere de bizim eve uğrardı...

11.08.2008

Nasreddin Hoca Fıkraları - Bahar Havası

Nasreddin Hoca Fıkraları - Bahar Havası

Nasreddin Hoca bir kış günü kahvede oturmuş kahvesini yudumlarken, içeriye dışarıda iyice üşümüş biri girer. Adam hemen bir sandalyeye ilişir ve başlar havanın soğukluğundan şikayete:

-Havalar ne kadar soğuk bu günlerde... Biraz daha dışarıda kalsaydım soğuktan donacaktım..

Başka masada oturan bir adam:
-Bu insaoğlu böyledir zaten, diye söylenir, kış gelse soğuktan şikayet eder, yaz gelse sıcaktan şikayet eder.

Oturduğu yerden olup bitani seyreden Hoca seslenir:
-Bre adam, na konuşup duruyorsun öyle... Bahar havasında kimsenin bir şey dediği var mı ?

5.08.2008

Nasrettin Hocanın Hayıtndan - Hasta Ziyareti

Nasrettin Hocanın Hayıtndan - Hasta Ziyareti

Hoca ağır hastadır. Artık evine gidip gelenlerin haddi hesabı yoktur. Her gelen misafir, bir saat oturmadan kalkıp gitmez. Hatta muhabbeti koyulaştırıp daha fazla oturanlar bile vardır. Hoca bunalmaya başlar ama kimseye kalkın gidin de diyemez. Hele bir ziyaretçi kafilesi hasta ziyaretini bahane ederek oturur da oturur. Nihayet kalkacaklarında içlerinden birisi:

-Hoca, bir isteğin var mı? Allah gecinden versin ama bir vasiyetin falan, deyince, Hoca fırsat bu fırsat diye düşünür.

Evet, bir vasiyetim var. Bir hasta ziyaretine gidince, yanında oturup kalmayın !