Pages

30.01.2008

Eksik

Nasreddin Hoca'nın canı ne zamandır yoğurtlu pekmez çekiyormuş. Bir türlü nasip olmamış. Nerdeyse bir yıl geçtiği halde yoğurtlu pekmezi yiyemeyen Hoca, kendi kendine mırıldanmış:
— Yoğurt bulunur pekmez bulunmaz, pekmez bulunur yoğurt bulunmaz, ikisi bulunur bu sefer de Nasreddin Hoca bulunmaz!

28.01.2008

El, Elin Eşeğini Türkü Söyleyerek Arar

El, Elin Eşeğini Türkü Söyleyerek Arar

Hoca'nın komşusunun eşeği kaybolmuş. Herkes bulmak için dört bir tarafa dağılmış. Hoca da aramaya kalkışmış. Ancak, Hoca dağ bayır eşek ararken türkü söylüyormuş.
— Hoca, demişler, ne yapiyorsun böyle?
— Komşularım, demiş Hoca, el, elin eşeğini türkü söyleyerek arar!

26.01.2008

Nasrettin Hoca - Ekmek Arası Kar

Ekmek Arası Kar

Hoca'ya, iki geveze Akşehirli:
— Efendi, demişler, senin gibi büyük adamların mutlaka bir icadi olur. Sen neyi icat ettin?
Madana süküt gibi cevap olmaz ama, bunlar başka. Mutlaka bir şey demeli:
— Karla ekmek yemeyi icat ettim ama demiş Hoca, ben de pek beğenmedim!

Nasrettin Hoca - Düşünme Derin

Düşünme Derin

Nasreddin Hoca'nın sağlıklı, her zaman neşeli haline gıptayla bakan birisi:
— Hoca'm, maşallahın var, yüzünden kan dalıyor. Neşenden hiçbir şey kaybetmiyorsun, demiş, bunun sırrı ne?
Hoca o babacan tavrıyla:
— Sır filan değil, demiş, Lokman Hekim'in öğüdünü tutuyorum:
Ayağını sıcak tut, başını serin.
Kendine bir iş tut, düşünme derin.

Nasreddin Hoca - Dünya Kaç Arşın

Dünya Kaç Arşın?
Bir gün Hoca'ya sormuşlar:
— Hoca'm, dünya kaç arşın?
Tesadüf bu ya, o sırada yoldan bir cenaze geçiyormuş.
— Bakın demiş, dünyanın kaç arşın olduğunu öğrenen biri gidiyor.

24.01.2008

Nasreddin Hoca - Borcuna Sadık Müşteri

Borcuna Sadık Müşteri


Bizim Nasreddin Hoca'nin yapmadığı iş olur mu? Bir dönem de pazarda meyve sebze satmaya başlamış. Sizlere ömür, vefat eden bir ahbabının hanımı, tezgahına gelerek narlara, incirlere, şeftalilere bakmış; hepsinin fiyatını sormuş. Lakin, ne alıyor ne de tezgahm önünden ayrılıyormuş. Hoca, kadına:
— Hele şu incirden bir tat, demiş... Parasi kolay, bugün olmazsa yarın ödersin.
— Yok tadamam, demiş kadın, niyetliyim de. Yedi yıl önceden oruç borcum vardi, onu ödüyorum! iyi görünüyor, sen üç beş okka tart bundan!
Söylediğine bin pişman:
— Tanrı'ya borcunu yedi yıl sonra hatirlayan kişi, demiş, kula borcunu tanır mı?

23.01.2008

Nasreddin Hoca - Boğazımda Yangın Var

Boğazımda Yangın Var

Nasreddin Hoca bir gün yemekte ihtiyatı elden bırakmış. Cok acıktığından mı, yoksa üşüdüğünden mi bilinmez; yüzüne tüten sütlü bulgur tasını ağzına dayadığı gibi içmeye kalkmış. Kalkmış ama tası elinden fırlatmasıyla soluğu kapıda alması bir olmuş. Bir yandan avuç avuç kar yutuyor, bir yandan bağırıyormuş:
— Yetişin ey Müslümanlar, boğazımda yangın var.

22.01.2008

Nasreddin Hoca - Bize Niye Uğramıyor?

Bize Niye Uğramıyor?

Elde dedikodu mu yok; Hoca'nın yolunu çeviren bir kara dilli:
— iki gözüm Hoca, senin hatun bir günde kirk kapının ipini çekiyor, sabahtan akşama geziyor, deyince bizim Hoca, itiraz etmiş:
— Vallahi benim zerrece haberim yok, öyle olsaydi bizim eve de uğrardı!


Nasrettin Hoca - Biraz da Ben öleyim

Biraz da Ben Öleyim

Hoca'yı bir ahbabı iftara davet etmiş. Sofra tamam kurulmuş, kulaklar ezanda iken ortaya iftar aşı konmuş. Ev sahibi kepçe gibi bir kaşık alırken, Hoca'ya da çay kaşığına yakın bir kaşık vermişler. Ezan okunur okunmaz ev sahibi o kocaman kaşıkla peş peşe iftar aşını cennetlik mideye indiriyor, her seferinde "Oh, öldüm!" diyormuş.

Hoca bakmış olacak gibi değil; yemek bitti bitecek, bitmese bile bu küçücük kaşıkla sahura kadar yese iftarı edemeyecek. Sonunda dayanamayıp o kocaman kaşığı adamın elinden kaptığı gibi yemeğe daldırmış:


— Senin öldüğün yeter, biraz da ben öleyim!

17.01.2008

Nasrettin Hoca - Belki

Belki

Hoca ağır bir hastalığa yakalanmış. Günlerce yorgan döşek yatmiş. Bir gün:
«Aman karıcığım,» demiş, «en cicili bicili giysilerini giy. Tak takıştır, sür sürüştür, bigüzel süslenip püslen. Başucumdan da ayrılayim deme...»
«Aşkolsun efendi,» demiş karısı. «Bu dediğin olacak şey mi? Sen böyle olüm döşeğinde yatarken süslenip püslenmek yakişik alir mi hiç? Gören konu komşu ne demez sonra?»
Hoca karısın sözünü kesmiş hemen :
«Konu komşuya kulak asma sen. Süslenmene bak. Ben neredeyse son nefesimi vermek üzereyim. Azrail canımı almaya gelince belki seni çok beğenir, bakarsın beni bırakır da,seni alır!..»

16.01.2008

Nasrettin Hoca içinde Bulunmayın Da

İçinde Bulunmayın Da ...

Nasrettin Hoca'ya sormuşlar: «Cenaze götürürken, tabutun önünde mi bulunmali, arkasmda mı?» Hoca yanıtı yapıştırmış hemen: «içinde bulunmayın da neresinde bulunursamz bulunun!»

15.01.2008

Nasrettin Hoca - Suyuna Tirit

Suyuna Tirit


Hoca bir pınar başında suya dalıp çıkan bir ördek sürüsü görmüş. «Şunlardan birkaçını tutayım da bir güzel yiyeyim» demiş. Ve sezdirmeden yanlarına yaklaşıp üstlerine atılmış. Aynı anda ördekler pır diye havalanıvermiş. Hoca öylece kalakalmış. Çaresiz yavan ekmeğini çıkarıp suya bana bana yemeye başlamış.
O sırada oradan geçmekte olan bir köylü su kıyısında Hoca'nın yemek yediğini.görünce:
«Bereketli olsun, Hoca'm! Ne yiyorsun oyle?» diye sormuş.
Hoca üzgün üzgün yanıt vermis.:
«Hiç sorma yiğidim. Ördek tutmaya niyetlenmiştim ya hevesim kursağimda kaldi. Ne yapayım, bari ördek suyuna tirit yiyeyim dedim!»

14.01.2008

Nasreddin Hoca - Dünyanın Dengesi

Dünyanın Dengesi

Hoca'ya sormuşlar:
«Niçin insanların bir bölümü bir yana, bir bölümü öbür yana gider?»
Hoca yanıt vermiş. :
«Eee, herkes bir yana gitse diinya’nın dengesi bozulur bir yana yatar. Dünya’nın dengesi bozulmasın diye kimi o yana gider kimi bu yana!..»